BAHÇELİ, İDEOLOJİK BAKIMDAN MHPYİ TEMSİL ETMİYOR !..
20 Subat 2017 02:35:37
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçelinin, üzerinde Selçuklu desenleri ile Türk bayrağı taşıyan bir yüzük taktığını Meral Akşenerden öğrendik.
Yel tartışmaları münasebetiyle
Bahçelinin yüzüğü, MHPnin milliyetçilik anlayışını simgeliyor
Ama,sadece yüzük ! Bahçeli değil..
Konuya daha fazla derinlemesine girmeden önce, millet/milliyetçilik kavramları üzerinde durmak istiyorum, kısaca
Kapitalizm, milliyetçilik, millet ve demokrasi kavramları iç-içedir. Biri diğerini izler ve tamamlar.
Sosyalist literatürde millet/ulus kavramı en kalın çizgilerle şöyle tanımlanır:
Millet/ulus, tarihi olarak oluşmuş istikrarlı insan topluluğudur ve dört ana karakterin birliği esasına dayanır. Bunlar; dil, kültür, toprak, ekonomik yaşantı ve mili kültüre dayalı ruhsal biçimlenme birliğidir. Buna milli ruh da denilir.
Bunlardan birisi eksik ise, orada bir milletten sözedilemez.
Peki nerede ve nasıl oluştu ilk milletler ?
Batı ülkelerinde, kapitalizmin şafak vakti !
Tarihsel gelişim sürecine koşut olarak feodal (dinin çimentosunu oluşturduğu ve serf/yarı köle emeğine dayalı, tüm güçlerin tek kişide veya hanedanda toplandığı) monarşik devletlerde ortaya çıktı. Feodalizmin bünyesinde, tarihsel gelişime koşut olarak kapitalizmin ilk filizleri oluştu, yeni sistemin gelişmesi için özgür emeğe, pazarın bütünlüğe ihtiyacı vardı. Yeni düzen,sermaye sahipleri tarafından temsil ediliyordu. Bunlara burjuva (kentsoylu) deniliyordu. Burjuvazi, kapitalist ilişkiler güçlendikçe, yeni taleplerle ortaya çıktı. Yükselen sınıfın felsefesi liberalizm (özgürlükçülük) sözcüğüyle tanımlanıyordu. Burjuvazi, artık toplumsal gelişmenin önünde engel haline gelen kilisenin ve soyluların egemenliğine karşıydı. Halk egemenliğine dayalı laik bir düzeni savunmaya başladı. Hareket giderek tüm monarşik yapıyı/ilişkileri kökünden sarstı. Yeni sınıf halk egemenliği (demokrasi) adı altında gerçekte kendi özgürlüğünü/yönetimini savunuyordu. Baş slogan eşitlik/kardeşlik/özgürlüktü. Burjuva demokrasilerine karşı HALK Demokrasilerinin kuruluşu yaklaşık olarak 200 yıl sonra gerçekleşti.
Yükselen yeni sınıf giderek iyice güçlendi. Eşitlik/özgürlük/kardeşlik vadettiği halkı ardına takarak, 1861de İngilterede, 1789da da Fransada devrimlerle iktidara geldi. Sonra öteki Avrupa ülkeleri ile ABD kervana katıldı. Batıda monarşik din devletleri tarihe karıştı.
Monarşi, İngilterede olduğu gibi, kimi ülkelerde sembolik bir kuruma dönüştü
Bu iradeci hareket ve oluşuma demokratik devrim denildi. Özünde kapitalin zaferiydi bu !
Bizde milli-demokratik nitelikteki laik rejim Cumhuriyet Devrimiyle Atatürk tarafından kuruldu. Önder güç burjuvazi değildi; radikal küçük burjuvaziydi. Çünkü Türkiyede burjuva sınıfı yoktu. Ama, onun egemenliğinin yolu açılmıştı. Engels şöyle der: Milli bağımsızlık olmadan, burjuvazinin egemenliği söz konusu olamaz.
0 0
Bugün bizde iki tür milliyetçilik anlayışı vardır:
Birisi, Atatürkün Misak-ı Milli milliyetçiliğidir. Merkez partisi CHPdir.
Öteki şoven/milliyetçiliktir. Merkez partisi MHPdir.
Misak-ı Milli/milliyetçiliği, aynı topraklar üzerinde yaşayan azınlıkların birliğini/birlikteliğini ifade eder. Egemen ırk, Türktür. Türklüğü, milli ruhu yüceltir, ama ırkçı değildir.Türkiyede yaşayan farklı din/dil/ırktan halkları Türk milleti kavramının dışında tutmaz. Türkiye Cumhuriyeti, farklı ırk/dil/din/kültüre sahip halkların birlikte yaşadığı ve kaynaştığı ortak vatandır. Ulus/devlet, Anadolu halklarının ortak devletidir
(Kürt ırkçıları, örneğin Abdullah Öcalan, ulus/devleti, öteki halkları asimile eden (eriten) faşist bir devlet biçimi olarak nitelerler.)
Irkçı milliyetçilik, doğası gereği, öteki ırklarla kaynaşmayı (misak-ı) reddeder. Tüm Türklerin birliğini savunur. Türk ve Türk dili/kültürü kavramlarının kökenlerine ilgi duyar. Örneğin Türklerin dünyaya yayılışlarını anlatan Ergenekon efsanesinin kurt, örs-çekiç gibi figürlerini simge olarak kullanır, başlıca ritüelleri (törenleri)ni bunlar oluşturur. Irkçı milliyetçilik anlayışı doğal olarak evrenseldir. Dünyadaki tümTürkleri tek çatı altında toplamak gibi hayali (ütopik) bir bakış açısına sahiptir. Ülküsü budur.
MHP Genel Başkanının parmağındaki Selçuklu deseni ve Türk Bayrağı işlenmiş yüzüğü, ırkın köklerine dayalı birliğini simgeler. Üç hilal amblemi için de aynı şey söylenebilir.
Irkçı milliyetçilik Osmanlıya Türkçü açıdan yaklaşırken, İslamcılar, ümmet bilinciyle yani din (islam) birlikteliği bilinciyle yaklaşırlar.
Bu ikisi arasında uzlaşmaz çelişki vardır.
Çünkü, milliyetçilik, din birliği anlamına gelen ümmetçiliği tarihsel kategori (feodalizm) olarak reddeder.
AKP/MHP birlikteliği, teorik olarak hem Osmanlıya ve hem de demokrasiye farklı/uzlaşmaz yaklaşımların ittifakı gibi yapay bir birlikteliktir ! Yakın zaman içinde Bahçelinin kişiliğinde bir çok kez kesişen/örtüşen AKP-MHP birlikteliği, aslında AKP-MHP değil, AKP ile Bahçeli birlikteliğidir ! Çünkü MHP, milliyetçi doğası gereği, laiktir. İlk milli devleti kuran Atatürke sahip çıkar. Monarşiyi değil, demokrasiyi savunur
MHPnin ikiye bölünmesinin nedeni, Bahçelinin ülkücü milliyetçilikten sapmasıdır !
Bahçeli artık MHP milliyetçiliğini/ülkücülüğünü temsil etmiyor !..
Bence neyi temsil ettiğini kendisi de bilmiyor !..
ETİKETLER : Yazdır
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış